sakin biriyken sinir hastası olmak

buraya hikayemi yazarım.

ben daha 2. sınıftayken hep gözden uzaklarda olmak istersim hatta msn çok meşhur olduğu için hala o msn avatarım kapişonlu ceket giymiş anonim birisi (aynı e-maili kullanıyorum hala) neyse küçükken hep sakin olmak iyidir derdim kimseye dokunmazdım ve kızlarlada konuşmazdım daha ilkokuldayken bile sınıfın duvar tarafında kalorifere dayanır dersi dinlerdim kimse de yanıma oturmazdı.annemle babam ayrı olduğu için annemle kalıyordum 10 yaşına gelmiştim babamı bir kere görmüştüm oda uzaktan , bir forma hediye etmişti , ankaragücü forması , daha takım tutmuyordum takım tutmanın silik bi tip olmamı engeller diye düşünüyordum , ama ben ankaralıyım diye düşündüm kendi kendime , eve gittim anneme sordum hemen o forma nerde diye yok kaldırdım dedi , versene ya diyorum vermiyor formayı ağlamaya başladım 3-4 saat ağladım büyüyünce dedi. ama o formayı vermesse salak gibi gene eşofmanla gidicektim beden dersine , annemin laflarını bugün anlıyorum o forma hayatımın dönüm noktası oldu vermedi 18 yaşıma kadar , gel zaman git zaman aynı okulun 6. sınıfına geçtim ve derslerim çok iyiydi hep 5 alırdım 91 alınca ağlardım çünkü hayatta en iyi yaptığım şey ders çalışmaktı eğer biraz kötü olsun kendimi suçlardım. sınıfa yarma kılıklı eşofmanlı bir adam girdi beden hocası heralde dedim ve önümdeki test kitabına eğildim tam soruyu okuyorum "çıksana oğlum tahtaya sana diyorum hooooo " diye bir ses geldi (devamını yemekten sonra yazarım)

zaten sinirli biriydim yaşanan olaylar beni iyice sinirli bir insan yaptı. annem bir ara doktora götürdü bu kadar sinir iyi değil diye doktora da sinirlenince vazgeçti :d

lavuk zorla tahtaya çıkarttı , elimi kolumu esnetiyor bacaklarını aç diyor , tamam esnek bu kaleci olur dedi aldı götürdü spor salonuna bende çok fazla istemsiz refleks var üzerime atılan cisimlere yumruk tokat ne tepki verebilirsem onu yapıyorum , dedim hocam ben istemiyorum yok yok senden olur korkma dedi cumartesi sabah 9.30 da burda ol dedi . kendi kendime düşünmeye başladım derslerimi engeller bahanesi bu işten yırtmak için güzel bir bahaneydi , cumartesi 9 da okulun spor salonundaydım tribüne geçtim oturdum , okulun bayan basket takımı idman yapıyor kenarda bende oturuyorum bi kız geldi kaçan topu almak için ona topu uzattım inanın ilk defa bir kızla teşekkür ederim rica ederim gibi bir diyalog yaşamıştım , evde zaten annem akşam 8 e kadar çalışıyordu ben hep tek başımaydım acaba arkadaşım olur mu diye düşünürken hoca basket idmanını bitirdi ve sipsivri sinek aşağı kattan eşofmanlarını giy kaleye geç dedi tek başımızaydık dersime engel olur falan bişey de diyemedim gittim eşofmanları giydim çıkarken kız soyunma odasından çıktı kaçıncı sınıfsın diye sordum hödüklüğe bak insan bi ismini sorar 7 diye cevap verdi benden büyüktü dedim kendi kendime bu 7. sınıf 6. sınıflarla muhattap olmaz ismini sordum deniz diye cevap verdi benim ismimi bile sormadı tezimi haklı çıkardı ve gitti geçtim kaleye içimde bir burukluk dedim oğlum sipsivri sinek senle kimse arkadaş olmaz hoca topları birer birer üzerime fırlatıyor yarı yarıya kurtarıyorum , hoca geldi çok başarılısın oğlum dedi , titrek bir ses tonuyla hocam derslerime engel olur dedim aslan aydoğan hocam bu lafını hiç unutmuycam , ben sana ders aldırırım haftasonları dedi der demez kabul ettim zaten başka bir çaremde yoktu , salı günü ilk defa uzun tenefüste dışarı çıkıp köfte kola aldım sınıfa girdim bi baktım deniz , elim ayağım titriyor kesin benim için geldi demeden ozan denen gavatla çıkıp gittiler , tezim yine doğru çıktı , derslere hafta içi asılıp hafta sonu hocayla birebir hentbol antremanı yapıyorduk , 7. sınıfa geçince gençliksporda oynamaya başladım 200 tl de aylık alıyordum , anneme söylemedim her ay cebime giriyordu ama ben köfte koladan başka bişey almıyorum annemde günlük 10tl veriyor para harcanmıyor , bigün batuhan geldi takımdan arkadaşım o farklı okulda okuyordu , uzaktanda akrabamız olur , çıkınca kafeye gitcez dedi bende direk reddetmek yerine kimler var sorup ben şunu sevmem deyip gitmemek için bahane yaratayım dedim isimleri saymaya başladı en son deniz dedi . gayriihtiyari olur dedim , zaman geçmedi en sevdiğim ingilizce dersi bitmek bilmedi , kağıda not bile almadım heyecandan , akşam çıkar çıkma batuhanın arkadaşı mertin yanına gittim batuhangil hangi kafeye gidicekler dedim bende gidicem beraber gidelim dedi . kafeye gittik içeriye pencereden bir ışık hüzmesi dolmuş kafamı odaya çevirdim ama sadece beyazlık gördüm , ve sonra görüntü netleşince sadece denize baktım , 20 saniye afallamadan sonra geçip denize en uzak yere oturdum , sadece söylediğim kolaya bakıyordum deniz geldi sigara içiyor musun diye sordu , bende daha önce içmediğimi söyledim ama deniz dediği için 10 saniye düşünüp bi kere deniyebilirim dedim

dünya sikime eyfeln götüme yaşayın olum ne siniri yapıyonuz :d

hayatımda içtiğim ilk sigara hala elinden ne olsa içerim pişmanda değilim , ilk fırtı çektim deliler gibi öksürmek istedim ama dalga geçerler diye tuttum , babam geldi muhabbeti yaptılae yine öksürmedim tuttum kendimi deli gibi , denizin o bana bakıp ince gülüşünü hala unutmuyorum , artık denizin gözünde iyi birisiydim en azından ben öyle düşünüyordum , denize karşı olan duygularımın sadece arkadaşlık olmadığınıda anlamıştım , ama nasıl olurdu kadının büyük olduğu tek sağlıklı ilişki müslüm gürsesin evliliğiydi ve o da bu konuda kabul etmezdi . bir şeyler yapmam gerekiyordu kafamda birşeyler kurdum dedim ki eğer derslerime çalışırsam ancak üniversiteden sonra bir yerlere gelip onu etkiliycek bişeyler yapabilirdim , okulda popüler olmalıydım aranan adam olmalıydım , hentbol takımıyla lig maçlarında çok iyi gidiyorduk hoca dedi ki ; bütün okulun ismini duyurucaz hadi gençler bu hayatta ne için yaşıyorsanız bu finali onun için oynayın dedi ve benim aklıma annem değil deniz geldi ne kadar büyük bir vefasızlık ne büyük aptallık , o maçta 2 penaltı kurtardım ama tabii ki kaybettik , öyle bir hakkımız yendi ki hayatım boyunca bunun verdiği acıyı unutamıycam , ve ilk sinir krizimi orda geçirdim o mücadelede herşeyimi ortaya koydum ama o hakem orospu çocuğu üst üste 4 penaltı çaldı tabii lise ligi gözetmeni yok bişeyi yok yapar ne olacak ki , hakemin üzerine yürüdüm bağırıyor gavat gelme 1 maç ceza alırsın dedi ve devam etti gelme lan küçük piç dedi babasız büyümenin verdiği acıyla gözümün önüne perde indi görüntü flulaştı ve hiç birşey hatırlamadan soyunma odasındaki duşta ayıldım , çıktım bütün takım beni bekliyor , utangaç bir çocuk değildim artık ve bunu kendime kanıtladım bornozu alıp sinirle fırlattım zaten çırıl çıplak olsamda erkekti hepsi demiştim ben böyle biri değildim , hakem odaya girdi tam üzerimi giyinirken 7 maç cezan hayırlı olsun dedi , ha bide 340 tl cezan var dedi döndüm 100 lirada annenin göğsüne takayım harçlık yap dedim eski ben olsa ne kadar ayıp deyip görüşmezdi benle . sivilde olduğumuz için hükmü yoktu kapıyı suratına vurup kapattım ,

hayatımda ilk ke birilerine büyük ölçüde küfürler ve hakaretler etmişrim ve bu bayada hoşuma gitmişti 2,5 ay gibi bi süre idman yaptım o ara bi sakatlık da gördüm zaten yediğim cezayı cebimde biriken aylık paramdan ödemiştim kimsenin haberi bile yoktu , denizle ola muhabbetimde merhabalaşmaya kadar ulaşmıştı artık bişeyler söyleliyim diye düşündüm ama ben söyleyene kadar sevgilisi olmuştu hergün aynı koridorda el ele tutuşup gezişlerini izledim biraz koydu ama ben cool bi tip değildim bana bakmazdı , onun gözüne girmem gerekiyordu , arkadaşı olmalıydım ama bana kanka dememeliydi beni hep arkadaş görmeliydi gittim sınıfına denizle kimse konuşmuyor o 5. sınıf halim geldi gözümün önüne dedim arkadaşa ihtiyacı var cesaretle açtım kapıyı çık gerizekalıı diye bağırdı korktum utandım ağırımada gitti kafasını kaldırdı beyaz teni zaten kıpkırmızı kesilmişti kirpikleri ıslaklığından dolayı gelişi güzel dağılıp yapışmıştı gözünün etrafına , kıyamadım çok üzüldüm onu öyle görünce , özür dilerim diye bir adım attım öne doğru ben kendimi teslim etmiştim cevap verirse gidecektim yanına , ama vermesse bu ihtimal o 20 saniyelik kuşku beni bitirdi yağ gibi eriyordum cevap ver be deniz diye sayıklandım 4-5kere içimden , gözyaşlarını sildi asıl ben özür dilerim seni şey sandım dedi , bende merakımı yenemedim bekledim bi süre kafamı yana doğru çevirip kim manasında suratından ayırmadım gözlerimi gürkan dedi sesi titredi tekrar ağlayıp kafasını sıraya koydu ve ağladı hıçkırarak oturdum yanına kolunu sıvazladım birşey söylemedim ama bağırdım haykırdım ben varım diye , aklımda çoktan gürkanı nasıl bıçakladığım canlandı bile kendime geldim denizin titrek sesiyle , peçete verirmisin dedi , peçete yok nasıl olmaz bi saniye dedim gittim tuvalete kopardım ruloyu hademeyle tartışarak sınıfa geri girdim , ruloyu koydum masaya o elini yüzünü silerken salak sulak arkadaşları üşüştü sınıfa görüşürüz deniz ben buralardayım dedim o ağlarkenki gülüşü inceden sırıtıp tamam demesi dünyanın en tatlı şeyiydi ertisi ders ingilizce dersi dinlemiyorum jale hoca senin aklın 1 karış havada ben senden robert koleji bekliyorum ama senden konya ticaret bile olmaz dedi kalktım ayağa inceden sırıttım tahtadaki boşluk doldurmalı sorular var aldım elime tebeşiri çok yavaş ve sakin hareket ediyordum çünki benim bilememe ihtimalim yoktu , tahtaya döndüm sanki türkçeymiş gibi cevapları tek bakışta buldum tek tek yazdım ve tek kelime etmeden yerime oturdum dersi dinlememeye denizi düşünmeye devam ettim

rez.

tenefüs zili çaldı önden alparslanın malazgirte girişi gibi çıktım , hemen 8-e'nin önüne gidip çıkanların arasında denizin ay gibi parlamasını bekledim ama deniz çıkmadı sınıfa girdim deniz yok nerde bu kız arkadaşımda yok o sınıftan lavuğun biri denizde amma ağladı ha dedi lavuğu tek elimi başının yanına koyarak kıstırdım nerde deniz dedim ailesi aldı gitti hayırdır dedi , yok bişey dedim hayırdır lanlı lunlu sözler yükseldi delikanlılığa gerek yok 4-5 kişiler aralarında bu gürkan denen sıfatını siktiğimde var hayırdır olum 7. sınıf halinle 8.sınıf kızlara mı yürüyorsun dedi sustum cevap vermedim bu sınıftan çıkışım yok onu ingilizce kelimelerinden daha iyi öğrendim ama bilmediklerini düşündüğüm benim daha önce kavga etmediğimi bilmiyorlar onlarda biraz temkinli , sınıfın kapısı kapandı lavuklar üzerime geliyor dedim yapacak bişey yok kaldırdım vurdum bi tane gürkana çocuğun burnu çeşmeye döndü pişmanlık hissettim keşke vurmasaydım dedim keşke yapmasaydım böyle bişey maçtan sonraki sinir harbinide yaşamamıştım , diğelerinin bir kaç tokadı ve tehditini yedikten sonra çıktım sınıftan derse girdim gene ingilizce gene cool takılıyorum , kapı tıktıklandı biliyordum beni çağıracaklardı , hocam dedi ben orda belirdim hadi gel müdür yardımcısı çağırıyor dedi , o oda hiç değişmesi kayıt olduğum günden tam 7 sene sonra girdim , hala herşey aynıydı buna hayret ederken hoca otur evladım dedi oturdum suratına baktım kendimden emindim herşeyi anlatırsam laf bile duymadan çıkardım bu odadan , yakıştıramadım sana dedi , sen okulumuzun markası takımımızın kaptanısın yakışıyomu öğrenci dövmek dedi , hocam bi dakika diyerek böldüm sözünü , ben kimseyi dövmedim dedim , üzerime 4 kişi gelirlerken dayak yemeyi mi bekleseydim dedim. önce bi durdu seslensene bize ayıralım dedi hocam sınıfın kapısını kapattılar başınada adam koyup beklettiler dedim hocanın gözündeki hayret ve sinirlenmeyi gördüm dedim ki oğlum yırttın lan öylede oldu saldı beni koridora çıktım gürkana bakıyordum suratının önüne gidip cins cins bakmak istiyordum , babasıyla geliyordu koridordan korkmadım ben zaten bişey yapmamıştım babası geldi duvara sıkıştırdı beni bana bak lan diye girdi lafa kafamı salladım ne var manasında , bi daha oğluma bişey yaparsan aklını alırım dedi ve itekledi duvara kafamı vurdum canım yanmadı ama yüreğim acıdı dedim babam olsaydı böyle olmazdı gelirdi beni korurdu , o an işte allah duydu sesimi beden hocam geldi aynı zaman da koçum kafamı tutarken adama gitti sen kimsin lan diye bağırdı , adamı tuttu müdürün odasına götürdü gürkanı okuldan attırmış geldi bana bi daha seni böyle işlerde görmeyecem dedi ve gitti ama orda bir öğrenci değil evlat kazandı babam gibi olmuştu beni öyle bir zamanda gelmişti ki benim için dünyanın en kral adamıydı , antremanlarda herkese aynı eşofmanı verirdi bana farklı turuncu bir eşofman verdi hediyem olsun dedi çok duygulandım ilk defa hediye alıyordum annem bile almamıştı bir kere babamdan gelen ankaragücü forması vardı onuda 1 kere görmüştüm o eşofmanın yeri çok ayrıydı ertesi hafta deniz geldi sınıfa giremedim korktum ya beni serseri olarak gördüyse dedim kapının önünde biraz durdum sınıfa döndüm

Zaten bizim okulun kızıda erkeğide avrat ağızlıydı herşey 2 dakikada yayılırsıdı kantinin önüne geçtim , köfte kola kombinasyonum 3 senede değişmeyen tek şeyimdi , köfte kolada bile bir mana buluyordum ulan herşeyim değişti herşey bu hentboldan dolayı oldu diyordum , gitmesem o idmana görmeyecektim denizi , bir iç anadolunun ilk denizi gördüğü an gibi oluyordum onu her gördüğüm anda , bu duyguyu izmirliler istanbullular bilemez , hayatımız boyunca binaların arasına sıkışmış sert mizaçlı olma zorunluluğun arkasına maçoluğumuzu ve ön yargılarımızı sığdırıp biz ankaralıyız diyip geçtik ama siz öyle değildiniz deniz hep elinizin altında biraz maddi durumunuz iyiyse evinizden görüyorsunuz ama bizim için su denilince bardaktakinden öteye gidemiyoruz , denizle görüştüm cesaretimi topladım deniz naber diye gittim konuştuk cevap verdi benle konuşurken gözünün içi gülüyordu baktıkça içim ferahlıyordu , sadece ona bakıyordum gözümü bi an ayıramıyordum yarın maçımız var diye davet ettim denizi gelirim dedi o gece uyuyamadım hayatımı uyuyarak geçirebilecek olan kişi olan ben uyuyamadım yarın şöyle oynuycam böyle oynuycam diye kafamda kurdum geldi kaptan olduğum için soyunma odasını boşalttım gezdirdim sahaya soktum yedek klübelerini bile gösterdim , gülüyordu benle zaman geçirmek hoşuna gidiyordu sanki , cesaretlendim maçtan sonra kafeye davet ediyim mi diye düşündüm , maç zaten kolaydı bunu hesaplamıştım da , 22-8 bitti maç bitince üstümü değişmeden denizin yanına gittim zamanın var mı diye sordum vaaar diye bi cevap geldi yanlış anlamazsan beraber kafeye gidelim mi dedim , olur dedi gülerek , o gülüşü varya hayatımda ilk kez akdenizi gördüğüm an gibi oldum umut doldu içime hemen üzerimi giyinip 1 şişe deodorantı üstüme boşalttım denizi alıp dışarı çıktım 100. Yıl spor salonu hayatımın 2. Dönüm noktasıydı

2 saat sonra kafanızı açarım sayın sözlük yazarları

(bkz: sinir hastası iken sakin biri olmak)

deniz ile 1 yıl sevgili kaldık ve liseye geçince benden görüşemediğimiz için ayrıldı ben ankaraya lise okumaya gittim , lise son sınıfta onun okuluna konyaya geldim mezuniyet balosunda denizin teklifi üzerine ordaydım ama tekrar birlikte olamıyacağımız çok aşikardı 3 sene onu görmek çok güzel duyguydu mezuniyette alkolün arttığı dakikalarda herkes bir tarafa kusarken deniz çıkınca ben arkadaşlarla gidicem dedi , bişeyde diyemedim sessiz bi şekilde 3 sene ertelenen yenilgimi kabul ettim ve kapının önünde bir sigara yaktım , piçin biri geldi "moruk ateşin var mı " dedi ağzını yayarak sıfatını siktiğim. ateşini verdim hemen arkasını dönüp arkadaşına "gece denizi alkolü verip bayıltırız sonrada " dedi beynime şimşek düştü , o kimdi lan ben 4 senemi vermiştim elini tutmaya kıyamamıştım , işte o sinir harbini hayatımda son kez yaşadım ve hala hiçbirşey hatırlamıyorum gözlerimi açtığımda polis arabasındaydım iki nasihat edip saldılar , ve şuana gelelim denizle hala görüşüyorum ve hala onu seviyorum , bunu söyledim fakat okul zamanı salak sulak bi ilişkiyle bunu baltalamak istemiyorum dedi , belkide yalandı belkide gerçek ama ben onu hep bekledim beklerimde , sevin ulan !

aynısı bana da oluyor kardeşim sevgili durumları felan filan

muhtemelen bir ilişkiye başlamışsınızdır.

sinir hastasıyken sakin kalabilmek